Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Avrupa’nın Enerji Krizi Sonrası Yeniden Şekillenen Enerji Haritası

    12 Ağustos 2023

    Avrupa Hem Yanıyor Hem Islanıyor

    11 Ağustos 2023

    Hawaii’deki Orman Yangınlarında Ölenlerin Sayısı 53’e Çıktı

    11 Ağustos 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • Teorik Metinler
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Yazılar»Makaleler»Yağma projeleriyle talan edilen Kuzey Ormanları can çekişiyor

    Yağma projeleriyle talan edilen Kuzey Ormanları can çekişiyor

    Editor1 Temmuz 2019Güncelleme:1 Temmuz 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Marmara Bölgesi’nin yaşam kaynağı Kuzey Ormanları’nın yağma ve rant projeleriyle talanı durdurulmazsa, başta 16 milyon İstanbullu olmak üzere, bölgede yaşayan insanların geleceği tehlikede.


    Batıda Istranca dağlarından doğuda Sakarya nehrine uzanan, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya için hayati önem taşıyan Kuzey Ormanları, Marmara Bölgesi’nin en büyük ve en önemli yaşam kaynağı.

    Orman, açık alan, sulak alan, kayalık, kumul, longoz gibi çok farklı ekosistemlere sahip Kuzey Ormanları’nda 15 Önemli Doğa Alanı (ÖDA) bulunuyor.

    Burada, üç farklı iklim bölgesi buluşup geçiş alanı oluşturduğu için biyoçeşitlilik çok zengin. Kuzey Ormanları’nda 46 farklı ağaç, 3 bin bitki ve 2800 otsu bitki türü ile endemik bitki taksonlarının yanı sıra, 48 memeli, 350 kuş, 350 balık ve 45 sürüngen/kurbağa türü yaşıyor. Burası aynı zamanda, dünyanın önemli kuş göç yollarından.

    Orman köyleri, arkeolojik varlıklar, kaleler, köprüler, tarihî yollar, su kemerleri ve endüstri mirası yapıları ise Kuzey Ormanları’ndaki kültür varlıklarını oluşturuyor.

    Kuzey Ormanları’na gözümüz gibi bakmamız gerekirken, doğa katili mega rant projeleri olan 3. Köprü, otoban ve İstanbul Yeni Havalimanı, Kuzey Ormanları’nın kalbine hançeri sapladı.

    Osmanlı’nın son döneminde bile, Kuzey Ormanları atlı muhafaza birliklerince korunuyordu. Şimdilerde, yüzyıllarca değeri bilinmiş Kuzey Ormanları’nın talanını canımız yanarak izliyoruz. 

    BARAJ, OTOBAN, BORU HATTI VE RANT PROJELERİ KUZEY ORMANLARI’NI BİTİRECEK

    Kuzey Ormanları Savunması, Marmara Bölgesi’nin yaşam kaynağı olan Kuzey Ormanları’nı bekleyen tehlikelere ısrarla dikkat çekiyor.

    Bu tehlikeler neler diye bakacak olursak:

    • Öncelikle, İstanbul’un su kaynakları kurutulduğu için, kente su yetiştirmek adına İğneada Longozları ile Karanlık Vadi’ye baraj yapılacağı, orman ve tarım arazilerinin sular altında kalacağı, yani bu iki cennetin ölüm fermanının imzalanacağı söyleniyor.
       
    • Biliyorsunuz, bir toprağın oluşması asırlar sürüyor. Ormanlar katledilerek açılan taş, kum, kömür ve maden ocakları ise oluşumu asırlar alan bu verimli toprağı kazıp taşını ve kayasını çıkarıyor, suyu havayı kirletiyor ve ur gibi büyüyerek ormanı yiyip bitiriyor. Şimdi, ‘Kuzey Marmara Otobanı’ adlı yağma projesine gereken inşaat malzemesinin yakındaki ormanlar tıraşlanarak açılacak taş ocağından karşılanacağı konuşuluyor. 
       
    • Kuzey Ormanları artık, ormanı bölüp yaban hayatı parçalayan ulaşım, enerji, su, doğalgaz nakil ve iletim hatları projelerinden yorgun düşmüş vaziyette. Ama hâlâ hırpalanmaya devam ediyor. 200 milyon yaşındaki Ballıkayalar Kanyonu’nun içinden otoban geçirileceği, 17 bin ağacın kesileceği haberleri geliyor. Rusya’dan başlayıp Kırklareli’nden yeryüzüne çıkacak ‘Türk Akım’ adlı Rus doğalgaz boru hattı için Kıyıköy’den Vize’ye kadar 30 kilometre boyunca ormanın tahrip edileceğini biliyoruz; bu kez de ıstrancalarda yaban hayat dikenli tellerle ikiye bölünecek.
       
    • “Türkiye, ormanı arsaya çevirip yağmalayan, orman köylerinin çevresindeki her boşluğa rant projeleri yapan iktidar destekli inşaat ağalarından çok çekti” diyen Kuzey Ormanları Savunması, ormanın pek çok yerinde ‘boş’ alanların etrafına çit çekilerek işgal edildiğini, İmar Barışı adlı yağma yasasının yeni bir ‘ormana hücum’ dalgasını tetiklediğini ifade ediyor.

    Ama sanmayın ki Kuzey Ormanları’nın önündeki tehlikeler ve tahribat bunlarla sınırlı…

    Trakya’da yapımı planlanan ve çevreye zehir saçacak termik santrallar; İğneada’da planlanan ölümcül nükleer santral; orman çevresindeki tarım havzalarına kurulan denetimsiz sanayi tesisleri; ormanı çöplüğe çeviren çöp depolama/yakma/eleme tesisleri, hafriyat döküm sahaları; orman sahillerini tahrip eden liman ve deniz dolguları; ormanın beslendiği yeraltı sularına el koyarak satan su şirketleri; ‘ormanın içinde ve kenarında yer alan askerî alanlara göz dikip yapılaşmaya açmak için çalışan rant odakları; kent ormanı, tabiat parkı’ gibi isimlerle ormanı ticari bir yere, ‘gençleştirme ve seyreltme’ adı altında ormanı ‘odun pazarı’na çeviren orman işletme uygulamaları; hayvanları katleden av çeteleri…

    KUZEY ORMANLARI ‘MUHAFAZA ORMANI’ İLAN EDİLMELİ

    Kuzey Ormanları bu kötülük ve açgözlülük karşısında ne kadar ayakta kalır bilinmez. Ama unutmamalı ki, Istrancalardan Melen çayına kadar olan coğrafyada Türkiye nüfusunun 4’te 1’i yaşıyor.

    Kuzey Ormanları’nı korumamak gibi bir seçeneğimiz yok.

    İşte bu yüzden, Kuzey Ormanları Savunması, söz konusu ormanların ‘Kuzey Marmara Muhafaza Ormanı’ adı altında en üst seviyede korumaya alınması amacıyla kampanya başlattı.

    Kuzey Ormanları’na böylesi bir koruma kalkanı kazandırılmadığı müddetçe, 16 milyon İstanbullu başta olmak üzere, bölgede yaşayan milyonlarca insanın bir geleceği olmayacağı ortada.

    Kampanyada en öncelikli talepler; Marmara Bölgesi’nin sınırlı doğal kaynaklarını yutan İstanbul’un nüfus artışının engellenmesi, İstanbul Kuzey Ormanları’nı inşaat şirketlerinin yağmasına açan Kuzey Marmara Otobanı’nın durdurulması ve Kanal İstanbul başta olmak üzere İstanbul’u kuzeye doğru büyütmeye çalışan tüm projelerden vazgeçilmesi.

    Belgrat Ormanı nasıl 1950’de Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Muhafaza Ormanı’ statüsüne kavuşup bu sayede bugüne kadar varlığını koruyabildiyse, bugün de Kuzey Ormanları ekosistemini oluşturan tüm ormanlık alanlar 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 23. Maddesi ve ‘Muhafaza Ormanlarının Ayrılması ve İdaresi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine dayanarak ‘Muhafaza Ormanı’ kapsamına alınmalı.

    Kuzey Ormanları Savunmasının bu çağrısına tüm Türkiye’nin, bilim insanlarının, yerel yöneticilerin, doğaseverlerin, aklını ve vicdanını kaybetmemiş herkesin destek vermesi gerekir.

    Melis Alphan / Artı Gerçek

    Kuzey Ormanları Melis Alphan
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Önceki YazıAkdeniz’de göçmen kurtaran kaptanı cezasından kurtarmak için kampanya: “Hayat kurtarmak suç değildir!
    Sonraki Yazı İklim değişiyor: 20 derece sıcaklıkta dolu yağışı, kent buza gömüldü

    Related Posts

    AMAZON’DAN HAMBCAH’A HAMBACH’TAN AKBELENE UZANAN YOL

    28 Temmuz 2023

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    29 Haziran 2022

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 2021
    Yazılar
    Dilaver Demirağ

    AMAZON’DAN HAMBCAH’A HAMBACH’TAN AKBELENE UZANAN YOL

    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    NAHEL İÇİN ADALET (1)

    5 Temmuz 2023
    Dilaver Demirağ

    Sınırlar = Küresel Apartheid

    21 Haziran 2023
    Editor

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.561

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Go to mobile version