Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Avrupa’nın Enerji Krizi Sonrası Yeniden Şekillenen Enerji Haritası

    12 Ağustos 2023

    Avrupa Hem Yanıyor Hem Islanıyor

    11 Ağustos 2023

    Hawaii’deki Orman Yangınlarında Ölenlerin Sayısı 53’e Çıktı

    11 Ağustos 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • Teorik Metinler
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Yazılar»Makaleler»Her devlet bir kilisedir

    Her devlet bir kilisedir

    Yeşil Öfke2 Temmuz 2021Güncelleme:18 Nisan 2023
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Anarşist grupların bir kısmı 1993 yılında Sivas’ta gerçekleşen katliamla ilgili olarak ortak bildiri yayınladı. Devletin ötekileştirdiği Aleviliğin her dönem baskı altına alındığı ifade edilen bildiride Alevilere hitaben “Devletin sizin dökülen kanlarınızdan büyük bir mutluluk duyduğunu/ duyacağını zaten bizden iyi biliyorsunuz.  Bilelim ki Sivas’ta kibriti bizzat devletin ta kendisi çaktı, yine olsa yine çakacaktır biz Anarşistler tam da bu nedenle deriz ki her devlet bir canidir” denildi.

    İçindekiler

    • Her devletin bir Katolisizmi vardır
    • Alevilik devlete tabii olmak istemedi
    • Bu toprakların ötekisidir Alevilik
    • Devletten uzak durun

    Bildirinin tam metni şöyle:

    Sivas’ta 37 insanın diri diri, göz göre yakılması hafızalardan silinmedi ve sildirilmemelidir de. Bir Alevi’nin dediği gibi ‘o ateş yandıkça hafızanın ateşi de hiç sönmemeli’

    Beslenmeli, çünkü devlet dini ya da devletin resmî ideolojisi tarafından birörnekleştirilme girişimine karşı bir direniş olan Alevi inancı, hep yandı, yakıldı ve hep öteki olarak kaldı.

    Her devletin bir Katolisizmi vardır

    Bir modern ulus devlet ideolojisi olan Kemalizm bile tüm laisite vurgularına rağmen, devlet dini olarak Sünnilik üzerinden kendini var etti ve Aleviler Kemalizm’in de ötekisi olarak kaldı. Tam da bu nedenle Kilise tarihte bir kez meydana gelen bir şey değildir. Kilise bir devlettir ve kilisenin dışında kalmak isteyenler de birer cadı; Kiliseler ise cadıları hep yakar.

    Bu yüzdendir ki; her devlet bir kilisedir ve her devletin bir Katolisizmi vardır, bugün bu Katolikliğin adı ideolojidir; her din, her inanç da zaten bir ölçüde ideoloji denen sembolik düzeni bünyesinde taşır. Her ideoloji devlet tarafından çağrılmak, tanımlanmak, yerleştirilmek, onun tarafından kimlik denen hapishanenin içine konmak için de vücut bulmuştur. Ve her devlet bir “din” üzere-yani bir resmi ideoloji ile-doğar ve her dinin “sapkını/sapkınları” olur. Anadolu Aleviliği, tam da bu nedenle tarih boyunca sapkın ilan edildi, çünkü devletin ideolojik dolgu malzemesi olmak istemedi.

    Alevilik devlete tabii olmak istemedi

    Alevilik, göçebe toplulukların devlet tarafından yerleştirilmek istenmesine karşı bir direnç olarak doğdu ve hiyerarşik bir inanç sistemi yerine, eşitlikçi bir inanç sistemi oldu, eşitlikçi bir kozmoloji inşaa etti. Sünnilik denen Kilise’ye ve elbette Sünni devlete taabi olmak istemedi. Aleviliğin avantajı İktidar denen kapanın dışında kalabilmesiydi. Aleviliği Alevilik yapan göçebe köklerinden getirdiği özgürlükten kopmaması oldu. Eğer Alevilik de resmileşirse o zaman muhalif yönünü, taşıdığı komünalist ve özgürlükçü köklerindeki özelliklerini de kaybeder.

    Amacımızın bir Alevilik güzellemesi olmadığını da belirtmek isteriz, çünkü belki Alevilik devlet inancı olmadı ama bünyesindeki hiyerarşik dedelik olgusu nedeniyle de tam bir özgürlük inancı da olamadı.

    Biz Anarşistler, ister inanç, ister ideoloji, isterse kimlik olsun hiyerarşiye, otoriteryanlığa teslim olan her düşüncenin içinde bir devlet taşıdığını biliyoruz. Ama bu kayıtlarımız ezilenlerle dayanışmamıza engel değil.

    Bu toprakların ötekisidir Alevilik

    Alevilik bu toprakların her daim ötekisi oldu, her daim mazlumlaştırıldı ve tüm siyasi muhalefetin de zemini, yuvası, koruyucu kozası oldu. O yüzden Alevilere diyoruz ki kendinizi devletin tanıması için uğraşmayın, tam tersine kalenderi dervişlerin yaptığı “Anarşik” özgürlüğü yeniden çağırın, bir kötülük çiçeği olan devlete sırtınızı dönün. Devletten uzakta kendi hayat alanınızı örmeye, komünal dayanışmanızı sürdürmeye devam edin. Böyle bir Alevilik bizim nezdimizde özgürlükçü olarak kabul edileceği için bizim dayanışmamız da daha güçlü ve daha yürekten olacaktır.

    Devlete, Sünnilik Kilisenin size karşı katliamcı niyetlerine gelirsek, Çorum’daki barikatları hiç unutmayın! Savunma saldırı değildir ve her topluluğun/toplumun kendi varoluşunu, kendi yaşamını savunması meşrudur. Bunu devletten asla beklemeyin. Devletin sizin dökülen kanlarınızdan büyük bir mutluluk duyduğunu/ duyacağını zaten bizden iyi biliyorsunuz.  Bilelim ki Sivas’ta kibriti bizzat devletin ta kendisi çaktı, yine olsa yine çakacaktır biz Anarşistler tam da bu nedenle deriz ki her devlet bir canidir.

    Devletten uzak durun

    Biz her inanca, her kültüre aynı şeyi söylüyoruz, devletten uzakta olun.. olabildiğince uzakta. Ne beyninize ne de kalbinize yerleşmesine izin vermeyin.

    Sünnilikten çıkartılacak en önemli ders de bu olsa gerek. Çünkü Sünnilik devlet kapanına bilerek ve isteyerek girdi ve Türk-İslam sentezi olan faşist ideolojinin dolgu malzemesi olmayı gönüllükle istedi.

    Sivası… Sivasları, Maraşları, Çorumları unutmayın çünkü Sivas katliamı devletlerin tarih boyunca işlediği cinayetler içinde ne ilk ne de son olacak. Her devlet bir kilisedir ve her devlet dışı yaşayan da bir cadı.

    YAŞASIN CADILAR; YAŞASIN ÖZGÜRLÜK

    • Anarşistanbul
    • EkoAnarşi
    • Yeşil öfke

    Alevilik Sivas Katliamı
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Önceki YazıSokak köpekleri zehirlendi
    Sonraki Yazı İklim değişikliği bir ülkeyi haritadan siliyor

    Related Posts

    AMAZON’DAN HAMBCAH’A HAMBACH’TAN AKBELENE UZANAN YOL

    28 Temmuz 2023

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    29 Haziran 2022

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 2021
    Yazılar
    Dilaver Demirağ

    AMAZON’DAN HAMBCAH’A HAMBACH’TAN AKBELENE UZANAN YOL

    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    NAHEL İÇİN ADALET (1)

    5 Temmuz 2023
    Dilaver Demirağ

    Sınırlar = Küresel Apartheid

    21 Haziran 2023
    Editor

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.561

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Go to mobile version