Dünya uzun zamandır hayvanlar için hiç de iyi bir yer değil. Eti, kürkü ya da deneylerde öldürülen hayvanların yanı sıra sokaklarda gözümüzün önünde ve kapatıldıkları barınaklarda ölen hayvanların sayısı korkunç boyutlarda.
WSPA International’a göre (World Animal Protection International) dünyada 600 milyon köpek bulunuyor, bunun 223 milyonu sahipli, 480 milyonu ise sokakta yaşıyor, 600milliondogs adlı sivil toplum kuruluşuna göre ise dünyada 100 milyon sokak kedisi bulunuyor.
Sadece ABD’de kedi ve köpek sayısı 183.9 milyon (89.7 milyon köpek, 94.2 milyon kedi). Avrupa’da ise 82.247.048 köpek, 74.432.280 kedi yaşıyor.
ABD ve Avrupa’daki ülkelerin çoğunda, “sahipsiz” denilen hayvanlar sokakta değil, barınaklarda tutuluyor ve sokaklarda hayvan olmaması bir uygarlık göstergesi olarak sunuluyor. Oysa bu barınaklarda tutulan hayvanlar, bazı ülkelerde 2 ay, bazı ülkelerde 15 gün, bazı ülkelerde ise 7, evet sadece yedi gün gibi bir süre sonunda sahiplendirilemezlerse öldürülüyorlar. Bu hayvanların oranı, % 70- 99 gibi bir aralıkta seyrediyor. ABD’de her yıl 3-4 milyon kedi ve köpek barınaklarda öldürülüyor. Bunların 2.4 milyonu (% 80) sağlıklı, tedavi edilebilir ve evde yaşamaya uyum sağlayabilir nitelikte. Avrupa’da örneğin Belçika’da her yıl 10.000 kedi öldürülüyor (sokakta yaşayan kedilerin 1/3’ü), Fransa’da her yıl barınaklarda kedilerin % 80’i (yaklaşık 30.000) öldürülüyor.
Barınaklarda öldürülen hayvanların çoğu dişi, kısırlaştırma masrafı karşısında öldürmek daha ucuz gelmiş. Birçok barınakta yaşlı havyanlar öldürülüyor, sahiplenme olasılığı olmadığından olsa gerek. Bazı ülkelerde barınaklardan sahiplenme oranı sevindirici ama örneğin köpekler genellikle üretim çiftliklerinden alınmış. Birçok ülkede, resmi barınaklara karşı, gönüllü kişiler ya da sivil toplum kuruluşları tarafından kurulan hayvanların öldürülmediği barınaklar (no-kill shelter) bulunuyor ve bunların sayısı her geçen gün artıyor.

Çoğunluğu Afrika, Asya, Uzakdoğu’da bulunan ülkeler olmak üzere birçok ülkede ise sokak hayvanları vurularak, zehirlenerek, hatta yakılarak toplu olarak kırıma uğratılıyor. Yakın tarihli iki örnek: Ukrayna’da Euro 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde on binlerce köpek yakılarak öldürüldü. Soçi’de 2014 Kış Olimpiyat Oyunları öncesinde binlerce sokak köpeği ve kedisi öldürüldü.
Avrupa’dan (AB) bir örnek: 2013’te Romanya parlamentosu sokak köpeklerinin itlafına onay verdi. Binlerce sokak köpeği katledildi.
Sokakta yaşayan hayvanların, öldürülmesinin yasaklanmış olduğu ülkelerde bile güvencede olduğunu söylenemez. Mesela Türkiye’de Hayvan Hakları Yasa Tasarısı’nda yapılan son değişikliğe göre sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların yasalardaki zorunlu durumlar dışında öldürülmeleri yasak, ancak birçok belediye, hayvanların öldürüldüğü suçlamasıyla sık sık gündeme geliyor.
Bunların ötesinde, sokakta yaşayan hayvanların açlık, kaza, insan şiddeti ve istismarı, tecavüz, yaralanma, zehirlenme vb olaylara maruz kaldığı herkesçe bilinen, hatta tanık olunan bir gerçek. Ülkemizde de bu tür olayların bol bol örneğini görüyoruz ne yazık ki.
Dünyada Birleşmiş Milletler’e üye 193, Birleşmiş Milletler’e üye olmayanlar da dahil 206 ülke var. Hayvan hakları ve hayvan refahıyla ilgili uluslararası anlaşmaları kabul etmiş ülkeler arasında bile sadece 3 ülkede (Almanya, İtalya, Yunanistan), sokakta ya da barınaklarda yaşayan hayvanların öldürülmesi yasak (haritada kalp işareti ile gösterildi). Bu ülkelerin yanı sıra Hindistan’da sokak hayvanlarını öldürmenin cezası 5 yıl. 2017 yılında da Tayvan, barınaklardaki hayvanların öldürülmesini yasakladı.
Hayvan hakları ve hayvan refahıyla ilgili resmi ve resmi olmayan birçok kuruluş ve üniversiteler tarafından “aşırı nüfus” olarak tanımlanan bu soruna ilişkin onbinlerce araştırma gerçekleştirilmiş. Birçok ülkede kuduzla mücadele adı altında hayvanların zalimce öldürülmesinin hiçbir etki sağlayamayacağı, hastalığın önlenmesinde hayvan sayısının hiçbir etksinin olmadığı yönünde birçok araştırma bulunuyor.
Bu konuda, zulüm içermeyen daha etkin çözümler öneren kuruluşlar, sokakta yaşayan hayvanların önemli bir bölümünün terk edilmiş hayvanlar olması gerçeğine işaret ederek bu konuda bireylerin eğitiminin önemini vurguluyor. Sahipli ve sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması, terk etmeye karşı yaptırım olması gerekliliği, hayvan üretimi ve satışının yasaklanması da önerilen yöntemler arasında.
“Sahipli” olarak tanımlanan hayvanların yaşadığı insan kaynaklı mağduriyetler de 10 yıldır gündemde. Nonhuman Rights Project’in (İnsandışı Hayvanların Hakları Projesi) kurucusu Steven M. Wise öncülüğünde ABD’li bir grup avukat, hayvanların yasal hakları için mücadele ediyor . Bu kapsamda “sahipli” hayvanların sahiplerini dava edebilmesi için yeni yasalar oluşturmaya çalışıyor.
TABLONUN BÜTÜNÜNÜ GÖRMEK: DÜNYA PET ATLASI
Dünya, çok uzun zamandır hayvanlar için hiç de iyi bir yer değil. Eti ya da kürkü için ya da deneylerde öldürülen hayvanların yanı sıra, sokaklarda ve evlerde gözümüzün önünde yaşayıp ölen ya da kapatıldıkları barınaklarda gözlerden uzak kısa bir süre yaşayıp ölen hayvanların sayısı korkunç boyutlarda. Kocaman bir hayvan mezarlığının üstünde yaşıyor gibiyiz. Bu tablonun bütün olarak görülebilmesi için, ulaşabildiğimiz bilgilerle etkileşimli bir harita oluşturduk. Bu haritayı oluşturken, yüzlerce kaynağı taradık. Ülkelere ait sayıları ve bu alandaki genel yaklaşımlarını farklı anahtar sözcükler ve bileşimlerini kullanarak bulmaya çalıştık, bu konuda istatistikleri olan kuruluşlarınkiyle (örneğin World Animal Health Information Database) karşılaştırdık. İlginç bir nokta, bilgilerin çoğuna kedi köpek maması satan firmaların istatistiklerinden ulaştık. Bu arada, bu sektörün ve “pet” bakımı ve sağlığıyla ilgili sektörlerin de oldukça büyük olduğunu belirtelim (2017 itibariyle 110 milyar ABD Doları). ABD’ye ait bilgilere ulaşmak genellikle kolaydı, hemen hemen her eyaletin oturmuş bir kayıt sistemi vardı. Barınaklarda öldürülen hayvan sayılarına bile kolaylıkla ulaşılabiliyordu.
Avrupa’da ise sokakta yaşayan hayvanların sayısıyla ilgili merkezi bir istatistik bulunmuyor. Bu bilgiler ülkelere ait istatistiklerden elde edilebiliyor. Türkiye de dahil birçok ülkede bu alanda bir denetim, kayıt ve istatistik bulunmuyor. Afrika, Güney Amerika ülkeleri ve Uzakdoğu’da birçok ülkeye ait kayıtları ise World Animal Health Information Database’de bile bulmak mümkün olmadı.
Haritada, ülke adlarının yanındaki harfler, World Animal Protection’ın Animal Protection Index’teki genel notları. Bu kurum, ülkeleri “hayvan refahı” ile ilgili olarak değerlendiriyor, hayvan refahı ile ilgili uluslararası anlaşmaların onaylanıp onaylanmadığı, yasal bir zemin olup olmadığı, yasa varsa uygulanıp uygulanmadığı vb. konularda değerlendirip not veriyor. Bu notlar, ülkeler ve ülkelerin birbirlerine göre durumları hakkında bir fikir verebilmesi için haritaya eklendi. (*)
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan arkadaşlarımız bulundukları yerdeki durumu yazıyorlar, bir dizi ile bunu sürdürmeyi düşünüyoruz.
Görüleceği gibi tablonun bütünü insanın dehşete kapılmasına yol açıyor. Ama bu bütünü görmeden, bu canlıların sorunlarını çözebilecek bir bakış açısına da sahip olmamız zor.
Haritada ülke adlarını tıkladıkça, o ülkedeki kedi ve köpek sayılarını göreceksiniz. Siz bu haritayı tamamladığınızda, bunların birçoğu öldürülmüş olacak. On binlerce yıl önce doğadan koparıp aldığımız bu hayvanlara karşı suç işlemeye devam edecek mi insanlık, yoksa onlara karşı sorumluluğunu yerine getirmek için aslında hiç de zor olmayan yöntemleri bulabilecek mi?

Haritaya, aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
https://www.google.com/maps/d/edit?mid=1QxIENjfuyxHfb2OHfvGF-2O-fEzViQlQ&ll=27.607990990979587%2C0&z=2
(*) Buna göre ülkelerin genel notları şöyle:
A: İngiltere, Avusturya, Yeni Zelanda; B: Almanya, İsveç, Danimarka, Hollanda, Şili; C: İspanya, Fransa, İtalya, Polonya, Hindistan, Malezya, Filipinler, Avustralya, Brezilya; D: Romanya, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika, Japonya, Kore, Endonezya, Peru, ABD, Kanada, Meksika, Kolombiya, Arjantin; E: Türkiye, Venezuela, Nijerya, Ukrayna, Çin, Tayland; F: Rusya, Cezayir, Fas, Nijer, Mısır, Etiyopya, Pakistan, Myanmar, Vietnam; G: İran, Azerbaycan, Belarus.
NURAY TEKİN
Alıntı: https://hayvanlarinaynasinda.wordpress.com/2017/12/04/devasa-bir-kedi-kopek-mezarligi-uzerinde-yasiyoruz/