9 Mayıs 2007’de Arnavutluk’un kuzeybatısında yer alan Patok kentindeki dağlarda bir kurt yakalanmış ve ondan faydalanmak için bir kafese konulmuştu. Artık tutsak alınan kurdun sahibi olan avcılar onu beslemeye ve ona “canlı yiyecek” vermeye karar vermişlerdi. Yani sahipleri tarafından yıllarca sömürülen yaşlı eşek, artık hiçbir işe yaramadığından hatta ona bakmak bir yük olduğundan kurdun yiyeceği olacaktı. Kazanca bak!.. Hem yaşlı eşeğin yükünden kurtulacaklar hem de kurdu beslemek için hiç masrafta bulunmayacaklar. Tam da “bir taşla iki kuş” durumumu
Daha sonra olacakları hiç kimse beklemiyordu.
Sahip olma ve bencillik arzusunun yol açtığı kötülüğün tutsakları olan her iki hayvan, beklenmedik bir şey yaptı … Kurt eşeğin gözlerine baktı… Zavallı yaşlı eşek de aynısını yaparak kurdun gözlerine baktı. Bu bakışlar iki tutsağın arkadaşlığına yol açtı. Çünkü açgözlülüğün egemen olduğu erkeklerin dünyasında, av ve yırtıcı hayvanların tüm ünvanları anlamsız hale gelir ve aynı kötülüğün kurbanı olan iki ruh arasında harika bir dostluk gelişebilir.
Peki ne oldu?
Konu sosyal medyaya düştüğünde birçok insan harekete geçti. Eşeğin hayatının korunmasını ve kurdun vahşi doğuya bırakılmasını isteyen 12 bin Arnavut, Arnavutluk hükümetine dilekçe yazdı. Hikaye Arnavut televizyonuna da yansıyınca ve çok büyük bir kamu baskısı oluştu. Sonunda ikisinin de serbest kalmasına karar verildi.
Yayınlanan bir haberde eşeğin şu anda mutlu bir şekilde yeşil bir merada yaşadığını ve henüz gerçekleşmemiş de olsa kurdun bir gün onu ziyaret etmek için bile uğrayabileceğini dile getiriyor! 😉