Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Avrupa’nın Enerji Krizi Sonrası Yeniden Şekillenen Enerji Haritası

    12 Ağustos 2023

    Avrupa Hem Yanıyor Hem Islanıyor

    11 Ağustos 2023

    Hawaii’deki Orman Yangınlarında Ölenlerin Sayısı 53’e Çıktı

    11 Ağustos 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • Teorik Metinler
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Yaşam»Toroslarda bir ortak yaşam alanı: Kızılkaya Komün Köyü

    Toroslarda bir ortak yaşam alanı: Kızılkaya Komün Köyü

    Editor25 Temmuz 2019Güncelleme:19 Nisan 2020
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Kapitalizmin tuzağına düşerek daha fazla şeye sahip olma arzusuyla parçalayıp böldüğümüz bu gezegeni ortak yaşadığımız bir alan olmaktan çıkarıp kendimizi yalnızlığa mahkûm ettik. Buna karşılık birlikte üretip oetak bir yaşam icin direneneler de yok değil. Bunlardan biri de Mersin’in Toroslar ilçesinin tek Alevi köyü olan Kızılkaya’daki Yeni Dünya Derneği’nin “ortak yaşam” kurma yolunda 17 yıllık bir deneyimi.

    Hüseyin Kara ve Candan Kara çifti ‘ortak yaşam’ ya da ‘kollektif hayat’ hayallerini hayata geçirebilmek için Mersin Toroslar ilçesinin tek tahtacı Alevi köyü olan Kızılkaya’daki topraklarını 17 yıldır kendileri dışındaki insanlara açmış.

    Köydeki Komün Yaşamına Kolektif Bir Hayata Uymak Kaydı İle Katılım Serbest

    Dileyen buraya gelip belirlenen ilkeler uyarınca ortak yaşama katılıyor. Arazi topraklarında birlikte üreterek, çalışarak, çeşitli sanatsal kültürel etkinliklerde yer alarak üstelik hiç para kullanmaksızın birlikte iş görüp paylaşmanın mutluluğunu yaşayabiliyorlar.

    “Birlikte Üretebileceğimiz Bir Alan”

    Bu 17 yıllık ortak yaşam deneyimini, yaşanan zorlukları ve sorunları Hüseyin Kara ve Candan Kara ile konuştuk. Hüseyin Kara yola nasıl çıktıklarını ve sonrasını şöyle anlatıyor: “Bizim kültürümüzde zaten imece dayanışması vardı. İnsanların birlikte üretip yaşayabilecekleri bir yer olsun istedik. Ve topraklarımızı bizim imkânlarımıza sahip olmayan insanlara açtık. Onları davet ettik. Daha sonra sol cenahtan insanlar geldikçe buna komünal yaşam denildi.”

    Çocukluğu Karadeniz’de benzer bir coğrafyada geçen Candan Kara da, önce kendileri için nefes alabilecek bir yuva olarak tasarlamışlar yerlerini. “Daha sonra da başka insanlar içinde bir yaşam alanı olsun istedik ve kapımızı da herkese açtık. Bizim gibi bir hayat isteyen insanların buna fırsatları olmaya bilir. Biz de bu imkânı onlara vermek istedik. Onlar da gelsinler. Kendi evleri gibi görsünler bir nefes alsınlar ve özgürlüğü hissetsinler istedik” diyor ve şunu da ekliyor: “Burası para ile değil emekle yaşanan bir yer.”

    Köy Ürettikleri Gıdayı Paylaşıyor

    Manifesto İle Yola Çıktılar

    17 yılda 35 bin insanın ortak yaşama bir ucundan katıldığını ifade eden Hüseyin Kara, farklı önerilerle gelen her kişiye bunu hayata geçirme şansı tanıdıklarını söylüyor. Önceleri bir manifesto ile yola çıktıklarını belirten Hüseyin Kara, “Bu aşamaya geçmeden önce de 15 kişilik bir ekip ile 9 maddelik bir manifesto hazırladık. Dedik ki bunu uygularsak dünyadaki en güzel yeri oluşturmuş olacağız. 6 ay sonra baktık ki sadece bir tanesini uyguluyoruz. Aslında burada kendimizi kandırdığımızı fark ettik. Sonra da bir tane kural koyduk. Dedik ki, ‘Anlaşamadığımız insanlarda 1 tane iyi yönü varsa onunla bağ kuralım.’ Diğer kötü yönleriyle bağ kurduğumuz zaman hem yaşamda o sıkışıyor hem de bizim moralimiz bozuluyor. Bir tane iyi yönü varsa bir şey güzeldir” diyerek nasıl birlikte yaşama deneyimini oturttuklarını anlatıyor.

    Kollektif hayat topraklarında neler yaptıklarına gelince Candan ve Hüseyin Kara heyecanla biraz da gururla anlatıyorlar. Hüseyin Kara, “Ekonomik döngüler var tabi. Meyve sebze yetiştirilmesinde herkesin bir katkısı olsun istiyoruz. Tarlada, bağda bahçede çalışmayı bilmeyenler bile bir zaman sonra çalıştığımızı görünce gelip bizimle birlikte toprağı öğreniyorlar. Elde ettiğimiz ürünlerle konserve falan yapıyoruz. Son dönemde tavuk yeri kurduk yumurta yiyelim, dedik. Ancak tavuklarımızı kesmiyoruz. Canlı kesmek öldürmek yok burada. Buradan vegan dostlara selam gönderiyoruz. Ayrıca seramik atölyemiz var. Ahşap işleri yapıyoruz. Mantar konservesi, kantaron ve zeytinyağı yapıp satıyoruz” diyor.

    Keyifli Yorgunluk Sonrası Keyifli Anlardan Biri
    Komünün Ortak İşlerinden Kalan Zamanda Sanatsal Etkinlikler Yapılıyor

    Yorgunluk Keyfe Dönüşüyor

    Ortak yaşam alanı yalnızca çalışmaktan ibaret değil. Birlikte çalışıp üretmenin verdiği yorgunluğu yine hep birlikte sinema günleri düzenleyerek, çocuklarla neşeli oyunlar oynayarak, sanatsal ve kültürel etkinliklerde bulunarak keyfe dönüştürmesini de biliyor kollektif hayat katılımcıları. Hiç sorun yaşanmamış da değil elbette. Zamanla gelen insanların sayısı artmaya başladıkça kimi güvenlik birimlerinin kendilerine zorluk çıkarttığını söylüyor Hüseyin Kara. Bunu aşmak için de dernekleşmeye gitmişler. Böylece Yeni Dünya Derneği kurulmuş.

    Hüseyin Kara ve Candan Kara son olarak şehirlerde betonların arasında yalnızlığın pençesinde bunalan, birlikte neşe içinde üreterek bir nebze soluklanmak isteyen herkesi ortak yaşam köyüne davet ediyorlar.

    Bu yazı daha önce eko-anarşide yayınlanmıştır

    Kızılkaya Komün Köy
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Önceki YazıSalda Gölü’nü yok edecek İhale 29 Temmuz’da
    Sonraki Yazı Hayvanlar, Türkiye Sınırında Canlı Canlı “Pişiriliyor”!

    Related Posts

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Yazılar
    Dilaver Demirağ

    AMAZON’DAN HAMBCAH’A HAMBACH’TAN AKBELENE UZANAN YOL

    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    NAHEL İÇİN ADALET (1)

    5 Temmuz 2023
    Dilaver Demirağ

    Sınırlar = Küresel Apartheid

    21 Haziran 2023
    Editor

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.561

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Go to mobile version