Fransız gazeteci Franck Vogel, yer aldığı bir proje kapsamında 2012 yılından bu yana dünyanın farklı coğrafyalarında bulunan ve birden fazla ülkenin sınırlarını aşan nehirleri ve bu bölgelerde yaşayan halkı fotoğrafladı. Nil, Brahmaputra, Kolorado, Şeria, Mekong ve Ganj nehirleri ile bu nehirlerin geçtiği ülkelerde yaşayan insanları kaydeden Vogel, çektiği fotoğraflardan “Fleuves Frontieres-Sınır Aşan Nehirler” adı altında bir sergi açtı. Şişli’de bulunan Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi’nde açılan sergi 24 Ekim’e kadar görülebilecek.
“BU PROJEDE DÜNYA İÇİN ÖNÜMÜZDE BÜYÜK BİR TEHLİKENİN OLDUĞUNU FARK ETTİM”
Franck Vogel sergi açılışında DHA’ya açıklamalarda bulundu. Vogel, “2012’de başladığım bu projede dünya için önümüzde büyük bir tehlikenin olduğunu fark ettim” dedi. Vogel, “Mekong Nehri üzerine kurulan barajların bölgede yaşayan halkların yaşamına nasıl etkisi oluyor?” sorusunu ise şöyle cevapladı:
“İnsanların üzerinde vahim etkisi oldu. Kamboçya ve Laos sınırında yapılmış olan barajın balık neslinin üremesini durdurması açısından çok önemli. Balıklar barajı aşıp, üreyemiyorlar. Baraj yapıldıktan sonra balıkların üremesi durdu. İnsanlar balıkçılıkla geçiniyor. Nehirde çok az balık kalıyor. İnsanlar balıkçılıkla geçindiği için barajın insanlar üzerinde çok büyük etkisi var. İnsanların protein aldıkları tek önemli kaynak balık.”
“FOTOĞRAFINI ÇEKTİĞİM MAKİNE NİL ÜZERİNDE SAVAŞA YOL AÇMASIYLA BENİM İÇİN BİR SEMBOL TEŞKİL EDİYOR”
Proje kapsamında ilk olarak Nil Nehrinde çalışan Vogel kendisini en çok etkileyen görüntülerin burada yaşandığına değinerek, şöyle konuştu:
“Nil nehri üzerinde Mısır ve Sudan’ın bir bataklık bölgesinde yapmak istedikleri bir kanal vardı. Kanalın üçte ikisi tamamlanmıştı. Bu bataklık bölgesinde on binlerce insan kabileler halinde yaşıyordu. Kanal tamamlansaydı kabilelere hiç su kalmayacaktı. Bu yüzden kanalı açmakta kullanılan makineye saldırdılar. Bu olay 20 senelik bir savaşa neden oldu. Bu savaş 2011 yılında Güney Sudan’ın doğumuna yol açtı. Bu makinenin fotoğrafını çekebilmek çok zordu. Bu fotoğrafı çekmeden önce iki kabile arasında çatışma çıktı. Eskiden oklarla savaşırlarken, ölü sayısı az oluyordu. 20 yıllık savaştan sonra hepsinin elinde Kalaşnikof’ları olduğu için bu çatışmada 140 kişi öldü. Fotoğrafını çektiğim bu makine Nil üzerinde savaşa yol açmasıyla benim için bir sembol teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.
‘İlk sembol’
Sergide 6 simgesel nehrin fotoğrafı yer alıyor: Nil, Brahmaputra, Kolorado, Şeria, Mekong ve Ganj… Fransız fotoğrafçı bu çalışmasıyla suyla bağlantılı sorunların merkezindeki ekonomik, ekolojik ve jeopolitik meseleleri gözler önüne seriyor. Fotoğraflarda susuzluğun getirdiği fakirliği görüyoruz. “O ortamlara tanık olduğunuzda neler geçti aklınızdan” diye sorunca “Biraz trajikti” diye yanıtlıyor Vogel. Ardından 1983’ten 2005’e kadar süren bir iç savaş geçmişine sahip Nil Nehri’ne kıyısı olan Güney Sudan’dan örnek veriyor:
“İç savaşı asıl başlatan şey Güney Sudan’ın güneyindeki bir bataklıktı. Çok geniş bir alan. Mısır ve Sudan bu bataklığın üstesinden gelmek için bir kanal inşa etmeye karar verdiler. Kanalı inşa edecekleri için o bataklık kuruyacak ve yüz binlerce insan aç kalacaktı. Çünkü o insanlar o bataklıktan balık tutup besleniyorlardı. Daha sonra oradaki insanlar kanalı yapan iş makinelerine saldırdılar.
İnsanları rehin aldılar…”
Vogel, “O büyük makineler su savaşlarının ilk sembolüydü” diyerek konuşmasını sürdürdü: “Bu 20 yıllık savaşta milyonlarca insan öldü. Asıl üzücü olansa aslında bu insanların bu savaşı kazanmalarına karşın şimdi de petrol için savaşmaya devam ediyor olmaları.. İnsanlar hâlâ fakir ve hiçbir şey değişmedi. Benim için önemli olan, serginin ismi daha kısa ama asıl kitabın başlığı ‘ Su savaşları çoktan yaşandı mı?’ Aslında olan bu. İnsanlara bunu açıklarken bir sürü neden sayıyoruz ama asıl çıkış noktasının suolduğunu anlatmakta zorlanıyoruz” diyor.
Artık denize kavuşmayan nehir’: KOLORADO
BD’deki Kolorado nehrini örnek veren fotoğrafçı, “ABD, Kolorado’yu bir asırdan bu yana aşırı sömürmekten geri kalmadı” değerlendirmesini yapıyor.
Konuşmamızda da konu oraya geldiğinde, “Aslında herkes için yeterli su var. Ama adil bir şekilde paylaşılmıyor” diyen Vogel, devam ediyor:
“Bu da suyun jeopolitiği ile ilgili bir şey ve benim de dikkat çekmek istediğim nokta bu. Suyun jeopolitiğini herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmak istiyorum. Özellikle de gençler anlayabilirlerse bunu, aynı hatayı yapmazlar. Bu hatayı sadece yoksul ülkeler yapmıyor. Örneğin ABD’deki Kolorado Nehri, dünyada okyanusa ulaşamayan tek büyük nehir.”
Vogel’den çalışmaları yaparken tanık olduğu kendisine ilginç ve dramatik gelen görüntüleri anlatmasını istiyorum.
Şeria Nehri’nden bahsediyor:
“İsrail’in yaptığı baraj nedeniyle Şeria Nehri’nin sadece yüzde 4’ü denize dökülüyor. İsrail, Filistin’in de kullanması gereken suyun yönünü değiştirip kendisi kullanıyor. Hatta Filistin’e kirli su akıtıyorlar… Bir diğer gördüğüm şoke edici şey ise Ölü Deniz’in gerçekten ölüyor olmasıydı. İsrail, mineral ticareti dolayısıyla Ölü Deniz’den su çekiyor. Bu nedenle Ölü Deniz’in seviyesi her yıl 1 metre azalıyor. İsrail’in en büyük endüstri kolu bu hatta.”