Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Alexander Berkman: Anarşizm Nedir?

    7 Haziran 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • İleri Okumalar
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Yaşam»Market rafları hastalık saçıyor

    Market rafları hastalık saçıyor

    Editor14 Ağustos 2017Güncelleme:19 Nisan 2020
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

     

    İçindekiler

    • Market raflarını süsleyen albenisi yüksek hazır gıdalar sağlığı vuruyor.
    • HAZIR KEKLERİN CAZİBESİNE KAPILMAYIN
    • MEYVE SULARI ŞEKER DEPOSU
    • GAZLI İÇECEKLER KEYFİNİZİ KAÇIRIR

    Bisküvi, kek, kraker ve meyveli yoğurt gibi paketlenmiş tüm gıdalar ile gazlı içeceklerde bulunan fruktoz, vücuttan ancak 8 gün sonra atılıyor, tansiyonu yükseltip, karaciğeri yağlandırıyor.

    Market raflarını süsleyen albenisi yüksek hazır gıdalar sağlığı vuruyor.

    Paketlenmiş yiyecek ve içeceklerin yüzde 75’inin früktoz şekeri içerdiğini söyleyen uzmanlar, “Hazır ve paketlenmiş gıdalardan uzak durun. Ne kendiniz yiyin, ne de çocuklarınıza yedirin” uyarısı yapıyor. Doğal yollar ile vücuda alınmayan fruktoz şekerinin, sağlığa zarar verdiğini açıklayan uzmanlar, metabolizmanın fruktozu ancak 8 gün sonra vücuttan atabildiğine dikkat çekiyor. Bu da beraberinde fazla kiloları getiriyor. Açlık ve şeker isteğini artıran fruktozun aynı zamanda kolesterolü ve tansiyonu yükselttiğini belirten uzmanlar, karaciğerde yağlanmaya da yol açtığını vurguluyor.

    VÜCUTTA DEPOLANIYOR…

    Yüksek fruktozlu mısır şurubunun daha ucuz ve sofra şekerinden yüzde 20 daha tatlı olduğu için kullanıldığını ifade eden uzmanlar, “Tatlandırıcılar da şekeri yağa dönüştürmek ve sindirmek yerine vücutta saklanmasına yol açıyor. Bu da kilo alımı anlamına geliyor. Fruktozlu besinler kesildiğinde ilaçlara gerek kalmaksızın karaciğer ve şeker hastalığıyla mücadele etmek kolaylaşıyor” şeklinde konuşuyor. Fruktozun glikozdan 18.9 kat daha hızlı yağa dönüştüğünü vurgulayan uzmanlar, şu önerilerde bulunuyor:

    BUNLARA DİKKAT!

    • Aromalı yoğurttan kaçının: Çeşit çeşit meyveli yoğurtlardan uzak durun. Bunun yerine evde yoğurdunuzu kendiniz yapın ya da sade yoğurdu tercih edin. Tatlandırmak için taze meyve kullanın.
    • Kuru meyveyi sınırlandırın: Tüketimi kolay olduğu için birçok kişi elinin altında atıştırmalık olarak bulundurduğu kuru meyveler şeker deposudur.
    • İşlenmiş gıdaları almayın: Cips, hamburger, patates kızartması, kahvaltılık gevrekler, hazır çorbalıklar, salam, sucuk gibi şarküteri ürünleri, margarin, bisküvi, kek başta olmak üzere pakete girmiş tüm işlenmiş gıdaları hayatınızdan çıkarın. Çünkü hepsinde fruktozlu mısır şurubu ve trans yağ bulunuyor. Bunlar da sağlığa darbe

    RAF ÖMRÜ UZUN İNSAN ÖMRÜ KISA

    Hazır, paketlenmiş her türlü gıdanın sağlığa zararlı olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, şu uyarılarda bulundu:

    • Paketlenmiş meyve suları bol miktarda früktozdan zengin mısır şurubu barındırıyor. Fosforik asit, sitrik asit kullanılıyor. Çok sayıda koruyucu ve renklendirici içeriyor. Bunlar da hastalıklara davetiye çıkartıyor. Kutularında da plastikler, Bisfenol-A denilen zehir yer alıyor. Bu zararlı madde cinsiyet hormonlarını bozuyor. Kansere neden oluyor. Obeziteye, insülin direncine yol açıyor. Kısacası meyve suyu alıp içmeden önce geniş kapsamlı düşünmek gerekiyor.
    • Cipslerden de uzak durmak önemli. 1 paket cips 2.5 çay kaşığı işlenmiş yağ içeriyor. İşlenmiş yağ da kansere neden olur. Aroma artırıcılar her türlü hastalığa yol açar.
    • Açlığımızı bastırmak için yediğimiz bisküvilerin içerisinde bol miktarda yağ, un, çok az protein var. Un olunca bağırsakta hemen şekere dönüşüyor. Bu da obeziteyi çağırıyor. Diyabet, kanser ve nörolojik her türlü hastalık tetikleniyor. Paketlenmiş tüm gıdalar vücudun dengesini bozar. İşlenmiş yağlar barındırır. Hazır gıdaların ömrünü uzatmak için kullanılan katkı maddesi insan ömrünü kısaltır

    HAZIR KEKLERİN CAZİBESİNE KAPILMAYIN

    Türk insanının vazgeçemediği baklava ve kadayıf gibi hamur tatlıları başta olmak üzere hazır kekler, pasta-börekler de içerdikleri katkı maddeleriyle hastalıklara davetiye çıkartıyor. Yapay ve katkı maddesi deposu bu iştah kabartan gıdalardan uzak durmak gerekiyor. ‘Tatlıdan vazgeçemem’ diyenlerin küçük bir parça bitter çikolata yemesi tavsiye ediliyor. Bu şekilde tansiyonu kontrol altına almak ve kalp krizi riskini düşürmek mümkün oluyor.

    MEYVE SULARI ŞEKER DEPOSU

    Her çeşit meyveden yapılan paket meyve suları da uzak durulması gereken besinler arasında yer alıyor. Raf ömrünü uzatmak için içine konulan koruyucu maddeler ve yapay şeker küçükbüyük herkesin sağlığını tehdit ediyor. Uzmanlar, “Meyve suyu içmek istiyorsanız hazırını almayın, evde kendiniz yapın. Ancak suyu yerine meyvenin kendisini yemek çok daha faydalıdır” diyor.

    GAZLI İÇECEKLER KEYFİNİZİ KAÇIRIR

    Başta kola olmak üzere gazlı içeceklerin tamamı sağlığa zarar veriyor. ‘Faydalı’ diye içtiğiniz maden sodası da keyifleri kaçırıyor. Maden sodası yerine maden suyu içilmesi öneriliyor. Özellikle yaz sıcağında maden suyunun kefirle karıştırılıp tüketilmesi etkili oluyor.

    .

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Önceki YazıFaşizm ve Ekoloji
    Sonraki Yazı Sensiz ne mutlu olurdu dünya

    Related Posts

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Yazılar
    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Dilaver Demirağ

    Yeşil Mide Bulandırdığında (1)

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Deniz Şener

    Filleri de ‘mülteci’ olarak görebilir miyiz?

    9 Mart 2020
    Editor

    Ahlaki Şizofrenimizin Nedeni: Mal Olarak Hayvanlar

    4 Temmuz 2019
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.561

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Go to mobile version