Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Alexander Berkman: Anarşizm Nedir?

    7 Haziran 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • İleri Okumalar
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Güncel»TMMOB uyarıyor: Ülkemizi çok büyük felaketlere doğru sürükleyen nükleer santral inadından vazgeçilsin

    TMMOB uyarıyor: Ülkemizi çok büyük felaketlere doğru sürükleyen nükleer santral inadından vazgeçilsin

    Editor20 Aralık 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Akkuyu Nükleer Güç Santralinin İkinci Reaktörü için verilen sınırlı inşaat izni üzerine TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz basın açıklaması yaptı.

    Koramaz açıklamasından “Basında ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yapımcı şirketi ROSATOM’un web sitesinde TAEK tarafından Akkuyu NGS ikinci reaktörü inşaatı için sınırlı izin verildiği haberleri yer almaktadır. Bu izin kapsamında, nükleer adanın güvenliği için önem arz eden bina ve yapılar hariç, nükleer santralin geriye kalan bütün kısımlarında yapı ve montaj çalışmalarının yapılması öngörülmektedir. Ayrıca bu iznin alınmasıyla inşaat çalışmalarına başlanma aşamasına geçildiği vurgulanarak, inşaat lisansının 2019 yılının ilk yarısında alınmasının planlandığı belirtilmektedir” dedi.

    Koramaz “Bu haberlerden anlaşıldığı kadarı ile Hükümetin Akkuyu NGS’yi inşa etme inadı sürmektedir. Oysa dünyada gelişmiş ülkelerin peş peşe nükleer santral yapımından vazgeçtiği, mevcutları sınırladığını biliyoruz. Elektrik enerjisinin %72’sini nükleer enerjiden sağlayan Fransa 2035 yılına kadar nükleer enerjiye bağımlılığını %50’nin altına düşürme kararı almış, Almanya tüm nükleer santrallarını peyderpey kapatmaya başlamış, İngiltere yapımına karar verilmiş iki nükleer santralden vazgeçmiş, İspanya nükleer santrallardan çıkma konusunu görüşmeye başlamıştır. WNA (Dünya Nükleer Birliği) gibi dünyadaki nükleer santralların en önemli savunucusu olan kuruluşun bile nükleer enerjiden elde edilen elektriğin kwh bedeli olarak en pahalı elektrik üretim yöntemi olduğunu açıklamak zorunda kaldığı günümüzde Hükümet Akkuyu NGS’yi devam ettirmekte bir sakınca görmüyor” diyerek nükleer enerji kullanan ülkelerin yavaş yavaş nükleeri terk etmelerine Akkuyu’da NGS’nin ısrarla yapılmaya çalışılmasına dikkat çekti.

    Açıklamanın devamı şu şekilde;

    Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı TBMM’de Sinop NGS ile ilgili olarak sorulan bir soruya verdiği yanıtta, nükleer santralların sera gazı salımının öteki fosil yakıtlı santrallardan çok az olduğunu ve nükleer santralların tarım arazilerine zarar vermeyeceğini belirterek Sinop NGS ile Türkiye’nin “nükleer teknolojiye” sahip olacağını belirtmiştir.

    Yukarıdaki iki husus AKP hükümetinin Türkiye’de nükleer santrallarla ilgili aşağıdaki hususları göz ardı etmekte olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

    • Akkuyu NGS’de üretilecek elektriğin % 50’si ilk yıllarda 15.33 cent/kwh, 15 yıl ortalamada 12,35 cent/kwh bedelle 15 yıl süre ile devlet tarafından satın alınacaktır. Bu bedel bugünkü ortalama elektrik piyasa bedeli olan yaklaşık 5.3 cent/kwh birim fiyatın sırasıyla 2.75 ve 2.2 katı daha fazladır. Bu pahalı fiyat neden kabul edilmektedir?
    • Sinop NGS’de üretilecek elektrik 20 yıl boyunca yakıt hariç 10.83 cent/kwh bedelle devlet tarafından satın alınacaktır. Bu bedele 0,55-1 cent/kwh yakıt bedeli eklendiğinde elektriğin birim satın alma fiyatı 11,50 cent /kwh’ı aşacaktır. Bu rakam da bugünkü elektrik fiyatlarının 2.5 katından daha fazladır. Bu pahalı elektriğe neden ihtiyaç duyulmaktadır?
    • Akkuyu NGS’de 15 yıl süre ile alım garantisi verilen elektrik miktarı (%90 kapasite faktörü ile) 284 milyar kwh’dir ve ödenecek tutar 35 milyar dolardır. Aynı miktar elektrik için bugünkü birim fiyatlar ile ödenecek bedel 15 milyar Dolardır. 20 milyar dolar fark Ruslara neden ödenecektir?
    • Sinop NGS de 20 yıl süre ile alım garantisi verilen elektrik miktarı yaklaşık 700 milyar kwh olup ödenecek miktar yaklaşık 77 milyar dolardır. 700 milyar kwh enerji bugünkü fiyatlar ile 37 milyar dolara mal olmaktadır. Aradaki fark 40 milyar dolardır. Bu rakam neden yapımcı şirketlere ödenmek istenmektedir?
    • Akkuyu ve Sinop NGS’lere ödenecek fark bedel 60 milyar dolardır. Bu bedel Türkiye’de yaşayanların cebinden çıkacaktır. Yani Türkiye nükleer santrallar yapılırsa alım garantilerinin devam ettiği sürede ilk 15 yıl her yıl fazladan 4.5 milyar Dolar ödeme yapacaktır. Bu bedel niçin ödenmektedir? Nükleer santral işletmesi teknolojisine sahip olmak için mi?
    • Türkiye’nin yakın gelecekte elektrik açığı oluşması durumu yoktur. Bu durum devletin hazırlamış olduğu talep tahmin raporlarında açıkça görülmektedir. Türkiye’nin EKİM 2018 sonu itibarı ile kurulu gücü 88.177,5 MW’dır. Türkiye’nin 2017 yılı tepe güç ihtiyacı 47.133 MW olmuştur. 2018’de şimdiye dek bu rakamın üzerine çıkmamıştır. Dolayısıyla mevcut kapasite bu talebi fazlası ile karşılamaktadır.

    TEİAŞ tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin tek elektrik talep tahmin çalışması olan 10 yıllık Talep Tahmin raporunda 2026 yılı tepe(puant) güç talebi yüksek senaryoda 66.809 MW olarak verilmiştir. Bugünkü kurulu güç 2026 gereksinmesinden % 32 daha fazladır. Anlık bir gereksinme olan puant yük için bugünden % 32 marj vardır. Bugün Türkiye’de rezerv kapasite % 85 oranına çıkmış durumdadır. Bu ise büyük oranda atıl kapasitenin olduğuna işaret etmektedir.

    TEİAŞ tarafından yapılan aynı 10 yıllık Talep Tahmin Raporuna göre 2026 yılı brüt elektrik tüketim tahminleri düşük, baz ve yüksek senaryoya göre sırasıyla 347.1, 376.7 ve 409.6 milyar kwh olarak gösterilmiştir. Bugünkü mevcut kapasite % 45 oranında kullanılırsa düşük senaryoyu, % 49 oranında kullanılırsa baz senaryoyu, % 53 oranında kullanılırsa yüksek senaryoyu karşılamaktadır. 2026 yılına kadar devreye girecek yeni santrallar ile bu yüzdeler daha aşağı inecektir. Halen Türkiye’de santralların kaynaklarına göre dikkate alınarak yapılan eşdeğer kapasite kullanım oran çalışmaları gerçekleşen kapasite kullanım oranlarının % 41 ila % 50 arasında olduğunu göstermiştir. Türkiye’deki santralların kapasite oranları dünya da kabul edilen fizibl kapasite oranlarının oldukça altındadır. Az bir masrafla yapılacak rehabilitasyon çalışmaları ve çağdaş işletme koşullarının sağlanması ile kapasite kullanım oranlarının arttırılması mümkündür.

    Ancak mevcut durumda bile bugünkü kurulu gücün bile önemli, oranda talebi karşılayabileceği ve tüketimi karşılama açısından önemli bir risk taşımadığı görülmektedir.

    Bu gerçekler ortada iken elektrik talebini karşılamak yani arz güvenliği açısından da Akkuyu NGS’yi gerekli kılacak bir ihtiyacın olmadığının görülmemesini açıklamak mümkün olmamaktadır.

    Türkiye için geçerli olan bu maddi gerçekler yanında nükleer santrallerin;

    • Bir kaza halinde telafisi olanaksız can ve mal kaybına neden olduğu,
    • Atık sorununun henüz bir sonuca ulaşmamış olduğu,
    • Söküm maliyetlerinin neredeyse santral kuruluş maliyetlerine ulaştığı,
    • Yapıldığı yerdeki deniz yaşamını yok ettiği,
    • Yaydığı radyasyon nedeni ile insan sağlığı için tehlike teşkil ettiği

    tüm dünya tarafından kabul edilmekte olduğu ve bu sorunların çözülebilmesi için büyük uğraşların verildiği bilinmektedir.

    TMMOB olarak; yukarıda sayılan olumsuzluklar ve riskler nedeniyle ülkeye vereceği zararlar, yakıtı yurt dışından getirileceği için enerjide dışa bağımlılığı arttıracak olması, halkın sırtına büyük mali yükler yükleyeceği nedenleri ile Akkuyu ve Sinop Nükleer Santrallarının yapımından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmayı görev bilmekteyiz.

    Nükleer santral TMMOB
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Önceki YazıAt ve Kadın
    Sonraki Yazı Japon şirket Sinop’taki nükleer santral projesini askıya aldı

    Related Posts

    Sokak köpekleri zehirlendi

    16 Aralık 2020

    NKP: İKTİDAR NÜKLEER SİLAHA KAPI ARALADI

    6 Ağustos 2020

    Köpek Balıklarının Nesli Tükenme Tehdidi Altında

    2 Ağustos 2020
    Yazılar
    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Dilaver Demirağ

    Yeşil Mide Bulandırdığında (1)

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Deniz Şener

    Filleri de ‘mülteci’ olarak görebilir miyiz?

    9 Mart 2020
    Editor

    Ahlaki Şizofrenimizin Nedeni: Mal Olarak Hayvanlar

    4 Temmuz 2019
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.561

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Go to mobile version