İstanbul’un ciğerleri sayılan Belgrad Ormanı, yasa dışı şekilde bırakılan moloz ve hafriyatlar nedeniyle çöplüğe dönüştü. Yasal döküm alanını kullanmak için ton başına 4 lirayı vermekten kaçan kamyoncular, molozları geceleri Belgrad Ormanı ve Çiftalan köyünün çevresinde bulunan ormanlık alana döküyor.
İstanbul’un ciğerlerine adeta hançer saplanıyor. Şehrin ortasındaki ormana moloz ve hafriyat dökülüyor, bunu önlemekten bile acizler. Belgrad Ormanı, İstanbul’un özel konumu dolayısıyla çok çeşitli iklim, toprak ve yer şekillerini bünyesinde barındıran bir bölgesi. Bu çeşitlilik, çok sayıda farklı türde bitki ve hayvanın orman dâhilinde yaşamasına olanak sağlıyor. İstanbul’da şehir merkezine en yakın orman alanı olan Belgrad Ormanı, geçmişte ve günümüzde şehir için taşıdığı önem nedeniyle çok sayıda bilimsel araştırmaya konu olmuş; Türkiye’nin en çok araştırılan ormanlarından biri hâline gelmişti.
KATLİAMA DUR DEYİN
Ancak böylesine önemli bir ormanı hafriyatçılardan korumayı dahi beceremiyoruz. Yasal döküm alanına giderek ton başına 4 lira vermek istemeyen hafriyat kamyonları, şehrin ön önemli ormanını yok oluşa sürüklüyor. Ne yazık ki biz bu katliama dur da diyemiyoruz. Muhalefete göz açtırmayan iktidar temsilcileri, yaşanan trajediye neden göz yumuyor?
Şantiye alanına dönen İstanbul’un hafriyatı en büyük sorunlar arasındadır. Sektörde adeta mafya yapılaşması var. Bazı hafriyat kamyonları ise trafikte terör estiriyor. Çünkü döküm sahasına ne kadar erken giderse o kadar kazançlı. Daha fazla sefer yaparak, daha fazla para kazanıyor. Bunun için de can güvenliğini tehlikeye sokacak kadar trafik kuralları ihlal ediliyor. Kamyonlar taşıması gereken tonaj miktarının fazlasını yüklüyor. Hafriyat kamyonlarının neden olduğu ölümlü kazalara oldukça fazla miktarda şahit oluyoruz.