Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Taksim Gezi Parkı’na topçu kışlası projesini yeniden gündeme getirdi. Topçu kışlasının orijinaline uygun mimari tasarımlarını yaptırdığını belirten Erdoğan “Orayı ihya edeceğiz” dedi.
Erdoğan Moskova dönüşü uçakta gazetecilerle yaptığı geleneksel sohbet toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Açıklamalar içinde gündeme adeta bomba gibi düşen Erdoğan’ın “Topçu Kışlasını Yeniden İhya Edeceğiz” oldu.
Erdoğan’ın açıklaması şöyle: “Biz birçok şeyleri yıktık da görmek istemeyenler görmüyor. Harbiye Kongre Merkezi’nin yanında Cemal Reşit Rey’i yaptık. Onu biz yıkarken her tarafı ayağa kaldırdılar. Dedik ki “Daha güzelini, daha büyüğünü yapıyoruz, biraz sabırlı olun.” Türkiye’nin opera binası yoktu. Harbiye Kongre Merkezi 3 bin kişilik bir yarı opera binasıdır. AKM olayını gündeme getirdim, kıyametler koptu. Burada opera binası yapacağız dedik. Çıldırdılar. Şimdi oranın temelini atıyoruz. Daha büyük ve işlevsel bir opera binası. Ayni şekilde hani çok kızdıkları Taksim’deki Kışla. O Topçu kışlasının aslını bir görseniz, “Yazıklar olsun burayı yıkanlara” dersiniz. O kadar muhteşem bir eser. Onun orijinaline uygun mimari tasarımlarını yaptırıyorum. Orayı ihya edeceğiz. Onun karşısında Maksem’in arkasına Taksim Camii’ni yapıyoruz. O da bitmek üzere. Bütün bu neyi getirecek? İstanbul’da doğru düzgün meydan yoktu. Taksim’de trafiği alta aldık, Taksim meydana kavuşuyor. Bir taraftan o tarihi kışla ortaya çıkacak öbür taraftan opera muhteşem eser olarak geliyor, öbür tarafta Taksim Cami… O da muhteşem eser olarak ortaya çıkıyor. Bizde gizli kalmış öyle şeyler var ki… Sultanahmet’te At Meydanı denir. Tarihi kayıtlara baktığımız zaman orada millet bahçesi var. Düşünebiliyor musunuz? Şimdi biz onları meydana çıkaracağız. Bunları meydana çıkarmak bir aşk işidir. Yerel seçimlerde meydana gelecek bir başarı, yerel ve merkezi yönetimle el ele vererek süratle halletme imkânı getirecektir.”
Çevrecileri Kışkırtıp İstanbul’u Almak İstiyor
Açıklama sonrası çevrecilerden gelen tepkiler ise şu oldu: “Erdoğan seçimlerin bıçak sırtında olduğunun farkında, ekonomide yaşanan çöküşün etkileri her geçen daha çok hissedilmeye başlandı ve seçmenden AKP’ye ve elbette halk yoksunluk yaşarken sarayda oluşan ihtişama içten içe bir tepki var. Olağan şartlarda olsak bizde de halk sokaklara inerdi ama FETÖ bahanesi ile kurulan olağanüstü baskı rejimi nedeni ile bu olmuyor. Ama Erdoğan bu tepkilerin gayet iyi farkında ve eğer tüm seçimlerde olduğu gibi seçmen kitlesini kutuplaştırabilirse kaybetme ihtimali bir hayli yüksek olan İstanbul ve Ankara’yı alabilir. Bu nedenle tam seçimler arifesinde bu mesajı vererek çevrecileri, Erdoğan yorgunluğu yaşayan toplum kesimlerini kışkırtıp sokağa indirtebilirse bu tür olaylardan rahatsız olan muhafazakâr seçmeni konsolide etmiş olacak. Bir anlamda pazarda oluşan vatandaş tepkisini gündemi değiştirmek sureti ile örtmek, gündemi değiştirmek istiyor. Ancak çevreciler, kentçiler bu tuzağa düşmeyecek Erdoğan’ın dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan İstanbul’u betonlaştırması neticesi mahvetmişliğini sonlandırmak ve kaçınılmaz çöküşünü başlatmak da muhalefete eşlik edecektir. Ancak şunu da iyi bilmeli biz doğa korumacılar onca hayat kaybı ile ödenen bedeller ile canımız bahasına koruduğumuz Gezi Parkını Erdoğan’a yedirmeyeceğiz. Canımız bahasın burayı koruduk yine hayatımızı ortaya koymaktan çekinmeyiz orası halkındır halkın kalacak.” Dediler.
Erdoğan’ın bu sözleri bir seçim blöfü olarak mı söylediği yoksa bu konuyu oluşan OHAL iklimi ile bir rövanşa dönüştürmek için mi söylediği konusu ise açıklığa kavuşturulabilme.