Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nin kapatılması için kampanya başlatıldı

    18 Nisan 2023

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    29 Haziran 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • İleri Okumalar
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Güncel»Akkuyu nükleer temel felaketi

    Akkuyu nükleer temel felaketi

    Editor8 Mayıs 2019Updated:8 Mayıs 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Akkuyu inşaat sahasına kimse giremiyor. Orada bağımsız denetimci değil, bol miktarda istihbarat trafiği olduğu söyleniyor. Ortaya dökülen bu bilgiler Akkuyu projesinin tamamen politik olduğunu, imar barışı gibi politikalar neticesinde yıkılan Yeşilyurt Apartmanı işinden bir farkı olmadığını gösteriyor.

    Önder Algedik

    Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında daha temel döküm aşamasında büyük bir skandal yaşandı. Habertürk’te yayımlanan habere (1) göre önce nükleer santralin temeline dökülen beton çatlıyor! TAEK müdahale ediyor ve çatlaklar kırılıp yenileniyor! Bir kez daha çatlak oluyor. Bu sefer temel yeniden dökülüyor. 80 metreye 80 metrelik bir alan düşünün ve bu temelin üstüne 80 metrelik bir reaktör konacağını, bunun üstünde nükleer reaksiyonların olacağı, türbinlerin çalışacağı bir kütle düşünün. Bunların hiçbiri yokken çatlıyor!

    Yani elimizde nükleer santral temelinin felaketi var.
    Hatırlayalım.
    Nükleer santralı olmayan Türkiye, İstanbul İkitelli’de 1999’da meydana gelen olayla “dünyanın en önemli 20 radyoaktif kazası” listesine girmişti.
    Sonra geçen temmuz ayında KHK ile Nükleer Düzenleme Kurulu (NDK) kuruldu.
    Aradan altı ay geçmedi ve NDK KHK’sı toplam 22 dakikada değişti ve bir nükleer mevzuat felaketimiz oldu (2).
    NDK ile ilgili değişikliğin olduğu torba kanun mecliste onaylanmadan NDK üyeleri yemin etti.
    Geçen hafta ise Resmi Gazete’de NDK yönetmeliği yayımlandı.
    Neden bunları söylüyorum?
    Çünkü Akkuyu’daki bu temel çalışması NDK’den önce olmuş. Yani NDK göstermelik. Yani denetleme yok.
    Daha kötüsü üzerinde yük olmayan bir beton neden çatlar? Belli ki tasarım uygun değil.

    AKDENİZ’E SOĞUK RUSYA SANTRALİ KOPYASI!

    Durduk yerde böyle bir santral temelinin çatlaması tasarıma dair soru işaretlerini akla getiriyor. Sonuçta zeminden iklime kadar her şey farklı. Ancak Rosatom tanıtım kataloğunda 2017 yılında hizmete giren VVER 1200 tipi ilk reaktör olan Novovoronezh II’nin tasarımının kullanıldığı belirtiyor (3). Yani Karadeniz’in oldukça kuzeyinde bir coğrafyaya uygun santral Akdeniz gibi güney bir araziye önerilmiş.

    Bu durum akla soğuk Rusya koşullarına uygun santralin tasarımı detayları değiştirilmeden Akdeniz’e uygulandığına dair tedirgin edici bir tespit ortaya koyuyor.

    DENETİMSİZ NÜKLEER SANTRAL OLUR MU?

    Haberde çatlağın temmuz ayında yaşandığı söyleniyor. İlginç olan ise 9 Temmuz tarihinde Nükleer Düzenleme Kurumunun Kurulması ile ilgili KHK’nın Resmi Gazete’de yayımlanması. O kadar oldu bittiye getiriliyor ki insan bağlantısını sorguluyor. Cevabı ise aslında süreçte var. Oldu bittiye getirildiği için şubat ayında “İstanbul Milletvekili Nevzat Şatıroğlu ve altı milletvekilinin Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adı verilen torba kanun ile NDK KHK’sı değiştiriliyor. Nükleer Düzenleme Kurumu’nun konu ile ilgisinin olmadığını söylemek imkansız. Ama işin kurallarını koyacak bir kurumun temel çökmesi arifesinde kurulması bir denetleme kılıfı olduğu hissi veriyor. Üstüne TAEK’in çatlakları kırıp yerine tekrar beton dökme cinliği denetlemenin bilimden, mühendislikten, teknikten ne kadar uzak olduğunu gösteriyor.

    AKKUYU POLİTİK BİR FELAKETTİR, KAPATILMALI

    Akkuyu inşaat sahasına kimse giremiyor. Orada bağımsız denetimci değil, bol miktarda istihbarat trafiği olduğu söyleniyor. Ortaya dökülen bu bilgiler Akkuyu projesinin tamamen politik olduğunu, imar barışı gibi politikalar neticesinde yıkılan Yeşilyurt Apartmanı işinden bir farkı olmadığını gösteriyor. Çok açık ki nükleer santral gibi kaza oranı yüksek, Çernobil gibi, Fukuşima gibi örneklerin ortada olduğu bir süreçte denetimsiz, 30 dakikada mevzuatın değiştiği, kanunla değil KHK ile düzenleme kurulunun kurulduğu bir proje kabul edilemez.

    Bu haber aslında bir nükleer kaza haberi. Nükleer santrali olmayan Türkiye’nin zaten tehlikeli bir nükleer kazası var. Şimdi denetimsiz, mevzuatı olmayan, hukuksuz, mühendisliğin olmadığı bir proje ile karşı karşıyayız. Bu projenin denetlenmeyeceği, mevzuatının eklektik olacağı, hukukun zaten işlemediği ve projenin politik olduğu ortada. Proje kapatılmalı. Bundan sonraki kaza daha tehlikeli olacak, bunu hepimiz görüyoruz.

    (1) https://www.haberturk.com/son-dakika-nukleer-santral-temelinde-catlak-2452726-ekonomi
    (2) https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2019/02/22/nukleer-mevzuat-felaketimiz-oldu/
    (3) İlgili açıklama için sayfa 20’ye bakınız: https://www.rosatom.ru/upload/iblock/0be/0be1220af25741375138ecd1afb18743.pdf

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Previous ArticleUrfa 12 bin yıl önceki hemşehrileriyle gurur duyuyor
    Next Article İneğin bir günü

    Related Posts

    Sokak köpekleri zehirlendi

    16 Aralık 2020

    NKP: İKTİDAR NÜKLEER SİLAHA KAPI ARALADI

    6 Ağustos 2020

    Köpek Balıklarının Nesli Tükenme Tehdidi Altında

    2 Ağustos 2020
    Yazılar
    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Dilaver Demirağ

    Yeşil Mide Bulandırdığında (1)

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Deniz Şener

    Filleri de ‘mülteci’ olarak görebilir miyiz?

    9 Mart 2020
    Editor

    Ahlaki Şizofrenimizin Nedeni: Mal Olarak Hayvanlar

    4 Temmuz 2019
    Editor

    NAMLUNUN UCUNDAKİ DÜNYA. YA DA SADELİK HAREKETİNİN SORUNU NE?

    20 Şubat 2019
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020

    Dünya da Her Üç Çocuktan Biri Kurşundan Zehirleniyor

    31 Temmuz 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.560

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.