İda Dayanışma Derneği Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü önünde, Atikhisar Barajı Su Toplama Havzasındaki ağaç kesimiyle ilgili basın açıklaması yaptı.
Atikhisar Barajı Su Toplama Havzası Balaban Tepesi’nde Orman Bölge Müdürlüğü’nce ağaç kesimine başlandığını haberini alan İda Dayanışma Derneği, bir ay önce Orman Bölge Müdürlüğü’ne konuya açıklama getirmesi için dilekçe vermişti. 1 ay sonunda önceden çok sayıda basılarak kullanıma hazırlanmış matbu bir belge ile cevap alabilmişti.
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’nün gayri ciddi tutumu üzerine konuyu kamuoyuna duyurmak isteyen dernek müdürlük önünde toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
İda Dayanışma Derneği Başkanı Hicri Nalbant’ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“150 BİN AĞAÇ KESİLECEK” “
Bu günlerde ilimiz Kirazlı köyü yakınlarında işletilecek olan altın-gümüş işletmesi için GSMR başvurusu yapılmıştır. Şirketin ruhsat alanı ilimizin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajının su toplama havzasında, barajın uzak koruma alanı içersindedir.10 yıllık işletme süresi için 80 milyon ton dolayında suya ihtiyaç vardır. Böyle bir su bölgede yoktur. Atikhisar Barajı’ndan ve su toplama havzasından bu amaçla verilecek bir damla suyumuz bulunmamaktadır.
Çanakkale Valiliğini göreve çağırıyoruz. Suyu olamayan taşeron şirkete GSMR vermeyiniz. Orman Bölge Müdürlüğüne buradan müdürlüğünün önünden sesleniyoruz. GSMR almamış şirket için başlattığınız ağaç kesim işlemini, orman katliamını durdurunuz. Bilgi edinme yasası kapsamında Orman Bölge Müdürlüğünden isteyip de alamadığımız 3 sorunun cevabını buradan Orman bölge Müdürlüğüne duyuruyoruz. Şirketin ruhsat alanının tamamı orman sınırları içerisindedir. Başlangıçta ormansızlaştırılacak alan 3 bin dekar dolayındadır. Kesilecek ağaç sayısı 150 bini geçecektir. İşte size yasal olarak sorup da alamadığımız cevaplar. Görüldüğü gibi cevaplar hiçte zor değilmiş. Hiç kimse endişe etmesin, hiç kimse de bizi sınamaya kalkışmasın. Çanakkale’de Kazdağları’nda Biga Yarımadasında bölgeden su içen, hava soluyan, beslenen tüm duyarlı yurttaşlarımızla ormanlarımızın, yaşam alanlarımızın, Atikhisar Barajımızın korunması için görev başındayız.”
“TERMİK SANTRALLERİN ÖNÜ AÇILDI”
“Anayasanın 169. Maddesinde özetle ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez denerek ormanlar korunmuştur. Orman Genel Müdürlüğü 1839 yılından başlayarak ormanların korunması, geliştirilmesi ve topluma çok yönlü ve sürdürülebilir faydalar sunacak şekilde işletilmesi görevlerini yakın zamana kadar yerine getirmiştir. Ancak son dönemde verdiği çelişkili kararlarla ve uygulamalarla ormanların korunmasını sağlayamayacağı anlaşılmıştır. ‘Ormanların altında kömür yoksa bu bölgelere termik santral kurmakta kamu yararı yoktur’ diye genelge yayınlayan genel müdürlük, bir süre sonra siyasi baskı ile genelgesini geri çekmiş ormanlık alanlara ithal kömürle çalışan termik santraller kurulmasının yolunu açmıştır. %54’ü ormanlarla kaplı ilimizde 20 bin watt’a varan termik santral kurma çalışmalarının böylece önü açılmıştır.”
“KAZ DAĞLARINI RUHSAT RUHSAT TESLİM ETTİLER”
Kurularak çalışmaya başlayan santrallerin baca gazlarından oluşan asit yağmurları, başta orman alanlarında olmak üzere tarım alanlarında, meralarda, su kaynaklarında geri dönüşü olmayan zararlar oluşturmaya başlamıştır. Ormanlara yapılan tehdit termik santrallerle sınırlı kalmamış, her geçen gün yenileri eklenen metalik madenciliğinde önü açılmış, Kazdağları ruhsat ruhsat çoğunluğu yabancı şirketlere teslim edilmiştir. Metalik madencilikte (vahşi madencilikte) en önemli girdi sudur. 1 ton cevheri işlemek için 4 ton suya ihtiyaç vardır. Başlangıçta suyu olmayan Lapseki Şahinli-Kocabaşlar işletmesi için Çanakkale Valiliği gayri sıhhi müessese ruhsatı (GSMR) vermiştir.”