Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nin kapatılması için kampanya başlatıldı

    18 Nisan 2023

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    29 Haziran 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • İleri Okumalar
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Ekoloji Gündemi»Dereye karışan siyanür zehir saçtı

    Dereye karışan siyanür zehir saçtı

    Editor11 Temmuz 2019Updated:11 Temmuz 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Gümüşhane’deki Koza Altın’a ait siyanür havuzlarının yakınındaki Dibekli köyünde 120 kişi siyanürden zehirlendi. Altın madeni ile aynı havzada yer alan Harşit Çayı’nda da bir süre önce toplu balık ölümleri yaşanmıştı

    TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük, Metalurji Mühendisleri Odası Genel Başkanı olduğu 2010 yılında, Gümüşhane’deki Koza Altın’a ait olan altın madeni nedeniyle yaşanacaklara işaret etmişti. Küçük’ün “Gümüşhane’de insanlarda ani olarak baş dönmesi, mide bulantısı ve ishal olmadan bağırsaklardan boşalma söz konusu olursa bilin ki bir siyanür zehirlenmesi yaşanmaktadır” sözleri gerçek oldu. Siyanür zehirlenmesinde ortaya çıkan belirtiler, hafif derece zehirlenmede; kuvvetsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.

    Siyanür dereyle taşındı

    Gümüşhane’ye bağlı Demirkaynak köyündek Koza Altın şirketine ait Mastra altın madeni ocağından çıkarılan cevher, siyanür havuzlarında ayrıştılıyor. Demirkaynak köyünün 2.5 kilometre uzaklığında bulunan Dibekli köyü 1100 metre, siyanür havuzları 1143 metre, maden işletmesi ise 1400 metre yükseklikte yer alırken siyanür havuzlarının hemen altından geçen bir dere, Dibekli köyü içinden geçmektedir. Önceki gün Dibekli köyünde 120 kişi zehirlenme nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan yurttaşların, mide bulantısı ve kusma şikayeti olarak hastane tarafından özetlenen şikayetleri olduğu belirtilirken zehirlenmenin içme suyundan kaynaklandığı ifade edildi. Köyün tek su kaynağı olan derenin maden sahasından köye ulaşıyor olması zehirlenmenin siyanürden olduğu şüphesini ortaya çıkardı.

    Üstü örtülmek mi isteniyor?

    Olayın ardından köye giden AFAD, Sağlık Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekiplerine göre suda koliform bakteri tespit edildiği ancak köylülere sularını içmemek kaydıyla kaynatarak kullanınız uyarısı yapıldı. Bu uyarı üzerine uzmanlar bir şeylerin gizlenmeye çalışılıyor olabileceğine dikkat çekti. Hastanenin bulantı ve kusma olarak açıkladığı şikayetler için köyün muhtarının, “Köyde bir ishal salgını başladı ve artarak devam etti” dedi. Sıradan bir vakada aylarca beklenen devlet görevlilerinin topluca köye gelmiş olması ise bir başka dikkat çekici nokta. Olayın gerçekleştiği gece köyde birçok araba bulunmasının yurttaşları ölümden kurtardığını ifade eden köy sakinlerinden Alaattin Demir, yurttaşların bu araçlarla hastanelere taşındığını söylemesi bir diğer dikkat çekici ayrıntıydı.

    TMMOB 10 yıl önce uyardı

    Görüşüne başvurduğumuz TMMOB Yön. Kur. Üyesi Cemalettin Küçük. “Bugün yaşananları 10 yıl önce ortaya koymuş ve uyarılarda bulunmuştuk. Ancak halkın bu konuda duyarlılığını ortaya çıkarmayı başaramadık” diye birlitti. Küçük, “On yıl öncede belirtiğimiz gibi, altın şirketler birbiriylem bağlantılıdır. Altın üretimi dünyada bir ya da iki şirketin elindedir. Türkiye’de bu işleri yapan işletmeler onların sadece ayakçılarıdır. Bağımsız değildirler, onlar adına işletme yaparlar. Borsadan şirket hisselerini çıkardığınız zaman, Türk şirketi diye yaptıkları yayınların yanlış olduklarını görürsünüz. Gümüşhane’deki siyanürlü altın işletmesi ve bölgemizde projelendirilen bütün işletmelerin acilen durdurulması gerekmektedir. Bu konuda 20 yıldır örgütsel çalışma yapanlar olarak bunu söylüyoruz” dedi.

    Halkın isyan etmesi gerekiyor!

    Siyanürle altın aramanın insanlık dışı bir yöntem olduğunu savunan Küçük, ‘Şu tehlikeyi unutmayın. Gümüşhane’de yaşananlar, Eşme’de zaman zaman yaşanmakta. Bugün suya karışan siyanürün yarın buharlaşması halinde insanlar aniden ölmeye başlarlar. Türkiye’de yağmurun en çok olduğu Karadeniz Bölgesi’nde kimyasal yöntemlerle yapılan işlemlere son verilmelidir. Demokratik kitle örgütlerinin ve halkın örgütlenmesi, sivil isyan haklarını kullanması gerekmektedir. Bunun başka çaresi kalmamıştır artık” diye belirtti.

    Siyanür bir felakettir

    Altın çıkarma işleminin Gümüşhane’ye, Bergama’ya, Erzincan’a ne gibi zenginlikler kazandırdığını soran Küçük, ‘’Gitmiş oldukları bölgeyi insansızlaştırmışlardır, tarımı yok etmişlerdir, toprakları kirletmişlerdir ve kirletmeye de devam ediyorlar. Adım adım Türkiye’yi gezerek siyanürle altın aranmanın insanlığa bir yararı bulunmadığını, bir felaket olduğunu anlatıyoruz. Karadenizlileri uyanık olmaya çağırıyoruz. Alınan yargı kararları hükümet tarafından uygulanmamaktadır. Yasa dışı yöntemlere başvurulmaktalar” uyarılarında bulundu.

    Kaynak Yeni Yaşam

    Altın Madeni Gümüşhane Siyanür
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Previous ArticleTekrar Gündemde: Santrallara Çevre Yükümlülüğünden 3 Yıl Muafiyet Getiriliyor
    Next Article 664 ayı saldırısını inceleyen uzmanlar, insanları hatalı buldu

    Related Posts

    Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nin kapatılması için kampanya başlatıldı

    18 Nisan 2023

    İklim değişikliği bir ülkeyi haritadan siliyor

    26 Ağustos 2021

    Bu Kadar HES’e ‘Pes’ Artık”

    11 Ekim 2020
    Yazılar
    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Dilaver Demirağ

    Yeşil Mide Bulandırdığında (1)

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Deniz Şener

    Filleri de ‘mülteci’ olarak görebilir miyiz?

    9 Mart 2020
    Editor

    Ahlaki Şizofrenimizin Nedeni: Mal Olarak Hayvanlar

    4 Temmuz 2019
    Editor

    NAMLUNUN UCUNDAKİ DÜNYA. YA DA SADELİK HAREKETİNİN SORUNU NE?

    20 Şubat 2019
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020

    Dünya da Her Üç Çocuktan Biri Kurşundan Zehirleniyor

    31 Temmuz 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.560

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.