Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Avrupa’nın Enerji Krizi Sonrası Yeniden Şekillenen Enerji Haritası

    12 Ağustos 2023

    Avrupa Hem Yanıyor Hem Islanıyor

    11 Ağustos 2023

    Hawaii’deki Orman Yangınlarında Ölenlerin Sayısı 53’e Çıktı

    11 Ağustos 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Demo
    • Güncel
    • Ekoloji Gündemi
    • Yazılar
      • Makaleler
      • Seçtiklerimiz
      • Çeviriler
      • Teorik Metinler
    • Yaşam
    • Röportaj
    • Belge ve Raporlar
    • İletişim
    Yeşil ÖfkeYeşil Öfke
    Home»Ekoloji Gündemi»Bostan hayaline tutukluluk engeli

    Bostan hayaline tutukluluk engeli

    Editor7 Eylül 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Atilla Şayir 7.5 aydır tutuklu. Uzun yıllardır ekoloji mücadelesinin içindeydi. Ekoloji Meclisi Atilla’sız eksik. Doğanın bir parçası olduğuna inanan, yaşadığı Beykoz’u, kenti İstanbul’u, ormanlarını, sularını, sokak hayvanlarını korumaya çalışan bir aktivist. Atilla’yı hapsedenlerin söyleyebildiği tek şey HDP’li ve HDK’li olması. Bu ülkede yaşam hakkını savunmanın suç sayıldığı günlerden geçiyoruz. Atilla Şayir’in 11 Eylül’de duruşması var, dostları bu tutsaklığın sona ermesini bekliyor. İlişikte kadın arkadaşı Meryem Karakurt’un Atilla için kaleme aldığı mektup var. O satırlardan da Atilla’nın doğa ile olan ilişkisini yakından görmek mümkün.

    Bostan Hayali Mektup Olurken

    Geçen sene, Boğaz’ın kıyıları parsel parsel satılmaya devam ederken Atilla ile bostan yapma hayali kurduk. Uygun bir yer arıyorduk. En uygun yerin, evlerinin yanındaki boş arazi olabileceğini söyledi. Açıkcası arazi biz insanların attığı çöp ve inşaat atıklarıyla doluydu. Bıkmadan özenle, ellerinde açılan yaralara rağmen temizlemeye devam etti.

    Arkadaşlarımızı da dahil ederek yerel tohum ve fide arayışına başladık. Bu arayışımız sonucunda organik ve yerel tohumlar, fideler ektik. Atilla bostanda filizlenen her fideyle arkadaş olmuştu, tek tek ilgileniyordu. İşte hayalimizi yükselen binalara, boğaz sularının doldurulmasına inat, yaşam bulmuştu.
    Bir bostan varsa, küçük tartışmalar da olur. Bizim tartışma konumuz da sulama idi. Ben yerden sulamak gerektiğini söylüyordum; o ise fideleri teker teker yıkar gibi suluyordu.

    Atilla bostanla ilgilenirken hep bir dahaki sene yapacağımız bostanın hayalini kuruyordu: “Daha deneyimli olacağız; toprak da daha verimli olacak; damlama sistemi kurarız, tohumları başka şehirlerden toplarız; sen Iğdır’dan da tohum getirirsin; kollektif bir çalışmayla çok güzel yapacağız” diyordu.

    Bostan çok güzel olmuştu; ilk mahsulleri toplarken o mutluluğunu hiç unutmuyorum. “Doğa ne muhteşem, değil mi” demişti.

    Ve bir sabah fırtına çıktı; dolu yağdı. Ceviz büyüklüğünde dolu taneleri insanlığın ekosistemde yarattığı kötü etkilerin sonuçlarıydı. O günkü doluda bostan, çok büyük zarar gördü. Emek veren herkesle birlikte çok üzüldük. Atilla bizi “Üzülmeyin seneye daha güzel yapacağız bostanı hep birlikte” diye umutlandırmaya çalıştı.

    Şimdi bu anıları, özlemle anıyorum.
    Çünkü Atilla tutsak

    Tam da bostanı kurma mevsiminde, Atilla arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındı ve ardından tutsak edildi.
    Tutsaklığının üçüncü ayıydı; üzüntümüzü hayallerimizi çalanlara inat gidermek için bostanı kurmaya karar verdik. Hem de eskisinden daha kolektif bir çalışmayla… Tohumları, fideleri ektik… Suladık. Bostan; hem Atilla’nın tutsaklığına hem de sellere dayandı. Karpuzlar çiçek açtı, patlıcanlar serpildi.

    Kelimeleri ekmeyi öğreniyorum

    Ben yazmayı sevmiyordum. Bir çok kadın gibi, yazmak benden çalınmıştı. Atilla’nın tutsaklığında tek iletişimimiz mektup olunca, ben de benden çalınanı geri aldım. Tıpkı toprakla bağımı yeniden kurduğum gibi, yazıyla da yeniden bağ kurdum. Yazı, bu bağın ifadesi de oldu. Atilla’ya mektuplarımda karpuzun çiçeklerini anlattım; rüzgarda dalındaki sebzelerin yaydığı kokuyu; şiddetli yağmura, sele direnişlerini; onları topladığım anı, tadına bakabilsin diye onun için sakladıklarımdan bahsettim.
    Tutsak edilmenin ağırlığını satır aralarında paylaşıyoruz. Onun mektuplarında, yazamadığı duygularını okudum.
    Şubat ayının 7’sin den beri hala tutsak Atilla?

    Peki neden, diye kendime soruyorum?
    Ekolojist ; doğaya ve her türden canlının yaşam hakkına saygı duyan ve bunun için mücadele eden biri olduğu için mi?

    Halkların bir arada barış içinde yaşamasını savunan biri olduğu için mi?

    Yoksa;
    Avukatının ifadesiyle çok “naif” bir insan olduğu için mi?
    Atilla Şayir’in savunduğu fikirler ve verdiği mücadele tutsak edilemez.
    Atillalar özgür, tohumlar özgür olacak

    Meryem Karakurt

    Atilla Şayir Bostan İstanbul Ekoloji Meclisi
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email
    Önceki YazıHayvanlara yönelik şiddete karşı iki ayrı suç duyurusu
    Sonraki Yazı Su savaşları başladı

    Related Posts

    Avrupa Hem Yanıyor Hem Islanıyor

    11 Ağustos 2023

    Hawaii’deki Orman Yangınlarında Ölenlerin Sayısı 53’e Çıktı

    11 Ağustos 2023

    Askerlerin Açtığı Ateş Cudi’yi Yaktı

    11 Ağustos 2023
    Yazılar
    Dilaver Demirağ

    AMAZON’DAN HAMBCAH’A HAMBACH’TAN AKBELENE UZANAN YOL

    Deniz Şener

    Yaşamımızın efendisi olma düşlerinin sonu

    Güray Tezcan

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    Yeşil Öfke

    Her devlet bir kilisedir

    Fatoş Osmanağaoğlu

    Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal

    Çeviriler
    Editor

    NAHEL İÇİN ADALET (1)

    5 Temmuz 2023
    Dilaver Demirağ

    Sınırlar = Küresel Apartheid

    21 Haziran 2023
    Editor

    İspanya İç Savaşı’nda Anarşizm ve Ütopya

    8 Haziran 2023
    Editor

    İlhaklara ve Emperyal Saldırganlığa Karşı

    28 Şubat 2022
    Dilaver Demirağ

    MİKROPLAR, HAYVANLAR VE BİZ

    24 Temmuz 2020
    Biz kimiz
    Biz kimiz

    Özgür bir yaşam için insan merkezli yaklaşımları terk edip gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla eşitlikçi, dayanışmacı bir ilişki kurmayı hedef alıyor, özgürleşmeyi ve özgürleştirmeyi savunuyoruz. Canlılara yönelik her türlü zulmü reddetiyoruz!

    Facebook Twitter WhatsApp
    Yaşam

    Sinema dünyasında anarşist bir figür: V FOR VENDETTA

    7 Haziran 2023

    Bir Komün Deneyimi: Longo Maï

    5 Haziran 2023

    Doğanın Detaylarını Görmek

    17 Kasım 2020
    Çok Okunanlar

    İlk defa görüntülenen kabile katledildi!

    25 Ekim 201726.126

    Veganların tüketim kültürü ile imtihanı

    25 Ekim 20218.561

    Ve Burdur Gölü öldü

    5 Temmuz 20198.510
    © 2023 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.
    • Nasıl Görüyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Bize katılın
    • Yaz Çiz Çevir
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Go to mobile version